Çok tanrılı dinler döneminde, ana tanrıçaların baş ve ellerinde taşıdıkları yılanlar, “baştan çıkarmayı” açıkça ortaya koymaktadır. Kürt mitolojisinde başında taç, kulağında küpe ve gerdanında kolye takılı olan, güzelliği ile göz kamaştıran kadın başlı yılan, Antik Çağ’dan bu yana tabletler üzerinde Şahmaran motifi olarak işlenmiştir.
Kürdistan’da hemen hemen her evde yılan mitosu olan Şahmaran sureti asılmasının başlıca nedeni de Kürt halkının anaerkil bir topluluk olmasından kaynaklıdır. Özellikle Kürt Mitolojisi adlı kitabın yazarı Cemşid Bender, Toros-Zagros havzasında tanrıçaların ellerinde yılanların olduğu, yılan mitosundaki iyilik ve kötülük düalizmini zenginliğin göstergesi olduğunu belirtir. İnanca göre yılan, gömleğini atarak sürekli genç kalmaktadır. Pek çok mitosta, tanrının insana bağışladığı ölümsüzlüğün yılan tarafından çalınmış olduğu rivayet edilir.

Ayrıca bugün Erzurum’da yılanlı gözeler, Horasan ile Kars’ta yılanlı göller, yılanlı pınarlar ile yılanlı ocaklar bulunur. İnsanlar bu mekanlarda hastalıklarına şifa ararlar. Günümüzde de tıp ve eczacılıkta yılanlı rozetlerin sembol olarak kullanılması, bu inancın uzantısıdır.
Özcesi, Toros dağları eteklerinde medeniyete beşiklik eden kentlerin başında gelen Tarsus’ta Şahmaran efsanesi, kadim kentin sembolüdür. Yine Zagros dağ silsilesinde bulunan Hakkari’de Şahmaran efsanesi, antik çağdan günümüze kadar süregelmiştir. Şahmaran’ın önemi ve özelliği doğurganlık sembolü olmasıdır. Pek çok Kürt yerleşim merkezinde halen evlenecek genç kızlar, el emeğiyle işleyip hazırladıkları Şahmaran resminin, bu mitolojik efsanenin bereket ve mutluluk getireceğine inanırlar.
Kürt toplumunda yılan motifi, yaşamın her alanına işlendiği gibi Kürt atasözlerinde de genişçe yerini almaktadır. Bu konu, Mustafa Borak’ın “Gotinên Pêşiyan Kurda” adlı eserinde de yerini geniş bir şekilde bulmaktadır.
Hiç yorum yok:
Yorum Gönder